Tom Bower’ın yeni kitabı “Beckham’ın Evi” dünyanın en ünlü çiftlerinden biri olan David ve Victoria Beckham’ın çalkantılı yolculuğunu yeniden gün ışığına çıkarıyor.
Her ne kadar zorlu ilişkilerinin hikayeleri yeni olmasa da Bower’ın derlemesi, birbirlerine hırsla bağlı ama sıklıkla boşanmanın eşiğinde olan iniş ve çıkışlarının canlı bir resmini çiziyor.
ALDATMA KRİZLERİ GÜNDEM OLDU
İngiliz gazeteci Tom Bower’ın kaleme aldığı The House of Beckham (Beckham Evi) isimli kitapta, çiftin yaşadığı aldatma krizleri gündeme geldi.
ABD medyasına konuşan bir kaynak, “Bu kitapta bilmediğimiz çok az şey olabilir fakat çiftin yaşadığı yasak aşklar ve aldatılma olaylarının hepsinin bir arada olması çok dikkat çekici” dedi.
YASAK AŞKINI DA ALDATTI
Ortaya çıkan iddialara göre David Beckham 25 yıllık evlilikleri boyunca Victoria Beckham’ı birçok kez aldattı.
Özellikle ünlü futbolcunun yasak aşk yaşadığı Rebecca Loos’un da Beckham’ı bir manken ile yatakta bastığı söylentileri sosyal medyada bomba etkisi yarattı.
YATAKTA BASTI
Kitapta yer alan bir açıklamalara göre, yaşanan bu olay 2004 yılında Beckham Real Madrid’de oynarken gerçekleşti. Victoria Beckham, eşinin yasak aşk yaşadığı Rebecca Loos’u arayarak Beckham’ı takip etmesini istedi.
Loos ise Beckham’ı, Ronaldo’nun villasında gece saat 03.00 sularında İspanyol manken Esther Canadas ile bastı. Aşk yaşadığı adamı bir mankenle basan Loos, bu durumu Victoria Beckham’a anlattı.
“DAVID EŞİN TELEFONDA”
Loos’un Beckham’ı yataktan kaldırıp, “David, eşin telefonda” dediği de kayıtlara geçti. 2023 yılında bir dijital platformda yayınlanan Beckham belgeselinde ise Loos’un adı gündeme gelmemişti fakat o dönemlerde ailenin zor bir süreçten geçtiği dile getirilmişti.
Victoria Beckham, konuyla ilgili şu sözleri söylemişti:
Bu evliliğimizin yüzde yüz en zor dönemiydi. Sanki bütün dünya bize karşıymış gibi geliyordu. Olay şu ki eğer tamamen dürüst olursam biz David ile birbirimize karşıydık. Madrid’e gidene kadar herkes bize karşıymış gibi geliyordu bana. Ama biz birlikteydik, birbirimize sahiptik. İspanya’da ise sanki birbirimizden uzakmışız, birbirimize sahip değilmişiz gibi hissediyorduk. Ve bu üzücüydü. Ne kadar zor olduğunu size anlatamam. Tam anlamıyla bir kabustu.