Göz ovalamayı hemen bırakın! Görme kaybına kadar yolu var!
Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Cafer Tanrıverdi, keratokonusun genellikle her iki gözü etkilediğini, ancak bir gözün diğerine göre daha fazla zarar görebileceğini belirtti. Hastalığın kesin nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlık, alerjik göz hastalıkları, bazı doku hastalıkları ve sık göz ovalamanın etkili faktörler arasında olduğunu vurguladı.
Dr. Tanrıverdi, keratokonusun ergenlik döneminde başladığını ve 40 yaşına kadar ilerleyebileceğini, bu yaştan sonra genellikle durduğunu ifade etti. Ayrıca, ailesinde keratokonus olan bireylerin düzenli olarak takip edilmesi gerektiğini belirtti.
GÖZ OVALAMAYI BIRAKIN!
Dr. Tanrıverdi, keratokonusa neden olan en önemli etkenin göz ovalamak olduğunu söyledi. Keratokonus hastalarının çoğunda, gözlerini yoğun bir şekilde ovaladıkları gözlenmiştir. Genetik yatkınlığı olan bireylerde göz ovalamanın hastalığın başlamasında ve ilerlemesinde önemli bir rol oynadığını ifade eden Tanrıverdi, çocukluk döneminde alerjik göz hastalığı olan bireylerde bu durumun daha sık görüldüğünü belirtti. Bu nedenle, alerjik göz hastalıklarının medikal tedavisinin önemi vurgulandı.
KERATOKONUS TEŞHİSİ
Erken teşhisin önemine değinen Dr. Tanrıverdi, görme kaybı henüz fazla değilken yapılan teşhis ve tedavi ile hastalığın ilerlemesinin önlenebileceğini söyledi. Keratokonusun detaylı bir göz muayenesi yapılmadan teşhis edilemeyeceğini ve bazı erken aşamalarının standart muayenelerde gözden kaçabileceğini belirtti. Kesin teşhis için korneanın topografik görüntülenmesi gerektiğini ekledi.
KERATOKONUS BELİRTİLERİ
Dr. Tanrıverdi, keratokonus hastalarında ilk belirgin bulgunun genellikle görme azalması olduğunu söyledi. Bu hastaların sık sık gözlük veya kontakt lens değiştirme ihtiyacı duyduğunu, çünkü gözlük veya lenslerle yeterince düzeltilemeyen miyopi ve düzensiz astigmatizmalarının bulunduğunu belirtti. Ayrıca, keratokonus ilerledikçe göz numaralarının sürekli değiştiğini ve bu nedenle doğru göz numarasının tespitinde zorluk yaşandığını ifade etti.
KERATOKONUS TEDAVİSİ
Keratokonusun tamamen düzeltilmesinin günümüzde mümkün olmadığını belirten Dr. Tanrıverdi, tedavinin öncelikli amacının hastalığın ilerlemesini ve görme kaybını önlemek olduğunu söyledi. İkinci amacın ise kaybedilen görmenin geri kazanılması olduğunu ifade etti. Artan tedavi seçenekleri ve deneyimle birlikte hastaların önemli bir kısmında görme seviyesini artırmanın mümkün olabildiğini belirtti.
Bireysel Tedavi Planları
Dr. Tanrıverdi, keratokonus hastalarının tedavisinde farklı yaklaşımlar gerektiğini vurguladı. Her hastanın görme keskinliği seviyesi, korneal şekil bozukluğu ve hastalığın ilerleme hızı birbirinden farklı olduğundan, tedavi planlarının bu faktörlere göre kişiselleştirilmesi gerektiğini belirtti. Tedavi sürecinde öncelikle göz ovalamanın kesinlikle bırakılması gerektiğini hastalara anlatmak önemlidir.
Korneal Çapraz Bağlama Tedavisi
Hastalığın ilerlemesini durdurmak için en etkili yöntemlerden biri korneal çapraz bağlama tedavisidir. Bunun yanı sıra, hastalığın evresine bağlı olarak gözlük, yumuşak kontakt lens, özel keratokonus lensleri, kornea içi halka uygulamaları, korneal topografik rehberli hibrit lazer uygulamaları, göz içi fakik mercek uygulamaları ve kornea nakli gibi güncel tedavi yöntemleri de kullanılabilir. Bazı hastalarda tek bir yöntem yeterli olurken, bazılarında birkaç yöntemin kombinasyonu gerekebilir.
Keratokonus hastalığıyla mücadelede erken teşhis ve uygun tedavi yöntemlerinin seçimi büyük önem taşımaktadır. Göz sağlığınızı korumak için düzenli göz muayenelerinizi ihmal etmeyin ve gözlerinizi ovalamaktan kaçının.