Aziz Yıldırım, stattan ayrıldıktan sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu
“Kavga etmeyi tercih edenleri kavgayı çıkaranları Fenerbahçelilerin vicdanına havale ediyorum”
Olgucan KALKAN – Metin ARSLANCAN/ İSTANBUL, – Fenerbahçe Kulübü Başkan Adayı Aziz Yıldırım, olağan seçimli genel kuruldan ayrılmasıyla ilgili “Amacım Ali Koç ile sükünet ve barış çağrısı yapmaktı. İki taraf da birbirine hakaret ve kavga edecek hale gelmişti. Daha kongrenin başında. Kongre ilerlediği zaman neler olacağını hepimiz görüyoruz ve anlıyoruz. Ali Bey’e yöneldim ve elini sıktım. Divan kurulunun üslubunun kavgaya yol açacağını ifade ettim. Ali Bey çok gergin bir ifadeyle bana “Gerekirse kavga ederim” dedi. Bunu söyledikten sonra Vefa Bey de aldırışsız bir tavır içindeydi. Biz istediğimiz gibi idare ederiz tavrı içindeydi. Burada yapılması gereken gerilimi tırmandırmamak, provokasyona alet olmamaktı ve bunu yaptım, ayrılacağımı söyledim” dedi.
Fenerbahçe Başkan Adayı Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Olağan Seçimli Genel Kurulu’nda yapılan divan başkanlığı seçiminden ayrılmıştı. Fenerbahçe Başkan Vekili Erol Bilecik, 01.01.2023-31.05.2023 mali dönem ve 01.06.2023-29.02.2024 mali dönemine ilişkin Denetim Kurulu Raporu’nu okuduğu esnada başkan adayı Aziz Yıldırım ve yönetim kurulu listesinde yer alan isimler tribünden sahaya inerek konuşmanın gerçekleştirildiği alana yürüdü. Başkan Ali Koç ve yönetiminde yer alan isimlerle tokalaşan Yıldırım, ardından konuşmanın yapıldığı kürsüye geldi. Genel Kurul Divan Başkanlığına seçilen Vefa Küçük, Aziz Yıldırım’a “Benden söz almanız gerekmektedir” deyince, Yıldırım, “Ben alırım. Sen orada seçilmeden oturdun” şeklinde cevap verdi. Konuşmaların sürmesinin ardından Küçük, “Kürsü işgal edilmiştir, kürsüyü boşaltacağız. Aziz Başkan kürsüye kadar geldiğine göre kendisine 30 saniye konuşma hakkı tanıyalım, zaten başkan adayı olarak konuşacak” dedi. Bu sözlerin ardından kısa bir açıklama yapan Yıldırım, “Burada Fenerbahçe’ye yakışır bir kongre olmasını istiyoruz ancak yapılan seçim gayri demokratik bir seçimdir. Ben buradan ayrılıyorum. Yarın oy atmaya geleceğim. Benim arkadaşlarımdan isteyen kalabilir isteyen ayrılır, hepinize teşekkür ederim” diyerek kürsüden indi ve arkadaşlarıyla birlikte stattan ayrıldı. Yıldırım, daha sonra Altunizade’de bulunan ofisinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
“Divan başkanlığı seçimi nasıl oldu, bittiye getirildi herkes gördü” diyerek sözlerine başlayan Aziz Yıldırım, “Delegelerin oylarının görmezden gelinmesiyle provokasyonun ilk işareti verilmiş oldu. Delegelerin bu duruma tepkileri büyüdükçe tribünlerde gerilim tırmandı. Yer yer kavgalar başladı. Divan başkanı seçiminde stada kongre üyesi olmayan insanlar da alınmıştı. Taraftar olan kişiler de tribünlere alınmıştı. Görevli kartı dağıtılarak içeriye insanlar sokulmuştu. Fethi Bey’in yapması gereken listeleri okuyup Vefa Bey’in başkanlığını isteyen arkadaşlar elini kaldırsın demekti. Bir ekibin sahanın içinden bunları sayması gerekiyordu. Ama onlar kürsüden bakarak Vefa Bey’i isteyenler kimler dediğinde bu kez tek el değil çift el kaldırıldı. O bitti, Fethi Bey de Vefa Bey kazandı dedi. Diğer adayı oylamaya gerek yok dedi. Daha sonra vazgeçip Şekip Bey’in de ismini söyleyerek onun da oylanmasını istedi. Oylamada daha ne olduğunu kimse anlamadan Vefa Bey seçildi, buyurun Vefa Bey dedi. Provokasyon başladı. Bu gerilimin kongreyi kavgalı bir ortama sürükleyeceğini ben gördüm. Bundan da endişe duydum. Platforma giderek Sayın Ali Koç’tan bu soruna bir çözüm bulmasını istedim. Yoksa ayrılacağımı ifade ettim. Amacım Ali Koç ile sükünet ve barış çağrısı yapmaktı. İki taraf da birbirine hakaret ve kavga edecek hale gelmişti. Daha kongrenin başında. Kongre ilerlediği zaman neler olacağını hepimiz görüyoruz ve anlıyoruz. Ali Bey’e yöneldim ve elini sıktım. Divan kurulunun üslubunun kavgaya yol açacağını ifade ettim. Ali Bey çok gergin bir ifadeyle bana “Gerekirse kavga ederim” dedi. Bunu söyledikten sonra Vefa Bey de aldırışsız bir tavır içindeydi. Biz istediğimiz gibi idare ederiz tavrı içindeydi. Burada yapılması gereken gerilimi tırmandırmamak, provokasyona alet olmamaktı ve bunu yaptım, ayrılacağımı söyledim. Camianın birlik ve beraberlik içinde olması benim için en önemli konudur. Fenerbahçe birlik ve beraberlik içinde olmazsa hedeflediği şampiyonluğu elde edemez. Seçim kazanmak uğruna camiayı birbirine düşürmek benim isteyeceğim bir şey değil, böyle bir şey de olmaz. Kavga etmeyi tercih edenleri kavgayı çıkaranları Fenerbahçelilerin vicdanına havale ediyorum. Bütün Fenerbahçeliler kardeş olduğunu unutmasınlar. Onları çağırıyorum. Kongreler yönetimler gelip geçicidir. Kalıcı olan tarihiyle Fenerbahçe ve Fenerbahçelilik’tir. Gerisi teferruattır. Bu provokasyonları göz alanlar yarın Fenerbahçe’nin sahibi olmaya kalkışırlarsa ben buna şaşırmayacağım. Adaylığımın anlamını bu çerçevede düşüneceğinizi umuyorum. Ben ne için aday olduğum tüm kongre üyeleri düşünsünler, buna göre gelip oylarını atsınlar. Bütün delegeleri stadımıza bekliyorum. Ben de sabah erken saatlerde orada olacağım. Seçim bitene kadar da oradan ayrılmayacağım. Halkın takımı Fenerbahçe’ye sahip çıkmaya çağırıyorum. Hepsini davet ediyorum. Holdinglerin takımı Fenerbahçe mi, yoksa halkın takımı Fenerbahçe mi olmalı? Buna karar verilecek bir gün. Biz halkız. Holding değiliz. Delegeler aklı selim olarak düşünerek devam etsin. Jose Mourinho kullanarak fayda sağlamak yanlıştır. O Fenerbahçe’nin teknik direktörüdür. Onu tartışmaya açmak kadar yanlış bir şey olamaz. Herkes teknik direktöre saygılı olmalı” ifadelerini kullandı.
“BUNCA ZAMAN FENERBAHÇE TARİHİNE KARA LEKE SÜRÜLMESİN DİYE UĞRAŞ VERDİK”
Bir basın mensubunun ‘Aldığınız karardan dolayı pişmanlığınız var mı? sorusuna Aziz Yıldırım “Bir taraf Aziz Yıldırım diye bağırıyor, diğer taraf başka bir şey diye bağırıyor. Her iki tarafta da yuhalamalar olacak ya da başka şeyler olacaktı. Divan başkanı tutumlu olarak bir davaya hizmet için geldiğinden dolayı delegeler bile konuşturulmayacak. Bu tepkiyi koydum. Hep kendi lehlerine olanları konuşturuyorlar. Aleyhte olan hiçbir konuşmayı yaptırmayacaklar. Bunların hepsini gördüm. Ali Bey kavga edelim diyor. Sakin olalım, sakin olalım, bunca zaman Fenerbahçe tarihine kara leke sürülmesin diye uğraş verdik. Bunu görünce ayrıldık” yanıtını verdi.
“BİZİM DERDİMİZ SEÇİM KAZANMAK DEĞİL; FENERBAHÇE’NİN KAZANMASI”
‘Olayı mahkemeye taşımayı düşünüyor musunuz?’ sorusunu Yıldırım şöyle cevapladı:
Ben öyle bir şey düşünmüyorum. Yarın oy atılacak. Seçim olduktan sonra oturup konuşuruz. Sıcağı sıcağına karar vermek yanlış. Bizim derdimiz seçim kazanmak değil; Fenerbahçe’nin kazanması. Dürüstçe bir divan seçimi yapamadılar. Gündem oylaması yapıyor. Oy birliği ile kabul edilmiştir diyor. Ben de reddediyorum. Böyle saçma bir şey olabilir mi? Tek tek okuyacaktı maddeleri. Bu maddeleri sizin onayınıza sunayım mı? diyecekti. Evet veya hayır. Ona göre gündemi sunacağım diyecekti. Gündemi oyladım diyor. Biz biliyoruz. Bizim dışımızda kaç delege biliyor. Bazısı hiç okumamış. Fenerbahçe’nin mal varlığının satılmasına karşıyım. Kongre yaparsın, delegelerin oylarına sunarsın. Bunların onayını alırsın, onlar da tamam der o zaman yaparsın. Hiçbir şeyi okumadan, söylemeden gündem tamam diyor. Baştan sakat başladı, sakat gidiyor.”
Hiçbir zaman ortam germediğini aktaran Yıldırım, “Bugün de yarın de sakin olacağım. Kim kazanırsa kazansın Fenerbahçe kazansın. Holdinglerin Fenerbahçe’si ya da halkın Fenerbahçe’si olmaya yarın üyeler gelip karar versinler. Bu ayrım için üyeleri oy kullanmaya davet ediyorum” diye konuştu.
Aziz Yıldırım, konuşmasından satır başları şöyle:
“Demokrasi demokrasi diyorlar. Böyle demokrasi mi olur. Kimseyi konuşturmuyorlar. Şekip Bey’le çalışmayı düşünmüyorum diyor. Yüksek Divan Kurulu başkanı seçimle gelmiş. Delegelerin oylarıyla gelmiş. Kurallara uyacaksınız. Kim seçilecekse seçilsin ona saygı göstereceksin.”
“Kulüplerin şirketleşmesi ve şahısların malı olmasıyla ilgili özellikle küçük kulüplerle ilgili söylemler yapıyorlar. Onların idarecileri, yanına olanlar konuyu dile getirmeye başladılar. Anadolu kulüplerinin şirketleştirilmesinden sonra sıra büyüklerin şirketleştirilmesine yani sahiplendirilmesine geldi. Buna karşıyım. Biz İngiltere değiliz. Bu Madrid’de veya Barcelona’da yok. Bu daha çok İngiltere’de var. İtalya’da bir iki takımda var. Bizim de 30 milyon taraftarımız var diye övünüyoruz. O kulüplerin sahipleri taraftarları ve kongre üyeleridir. Onları satamazsınız. Onların kafalarında bunlar var.”
Şekip Bey’in oyu fazlaydı. Ama karşı taraf çift el kaldırıyor. İki taraftan da birileri iner. Heyet olurlar. Giderlerdi tribünleri sayarlardı. Üst tribün de kale arkası da sayılmadı. Şekip Bey’in kazanıp kazanmamasından daha önemli bu hareket, bu tavır. Bu tavır tribünleri başka yere götürecekti. Dürüstçe doğru olmayan hareket yapılmadığı için tavır konuyor. Onların istedikleri insanlar konuşacak. Maddelerde de bu ortaya çıkacak. Olmaz yani. Bir ekiple bu sayımlar yapılmalıydı. Olacağı buydu. Bizim orada kalıp kalmamızın önemi yok. Ali Bey kavga edelim diyor. Kaç gündür söylüyorlar. Biz de böyle bir şeye yok, hayır diyoruz. Fenerbahçe’ye zarar verecek. Hepsinde Fenerbahçe’nin büyüklüğüne hitap eden şeyler söyledik. Öyle bir ortam yok. Kara leke sürülecek. Daha büyük lekeler sürülecekti. O yüzden ayrılmayı uygun gördüm.”
“TFF, MHK ve hakemler bu sene Fenerbahçe’nin aleyhine çalıştılar.”
“Ben her söylediğim şeyi ispat ederim, ben de yalan yok.”
“Çok gerginler. Biz sakiniz. Bir aydır konuşmalarla ölü toprağını kaldırdım. Onlara da yön verdim. Biz de bunu şunu yapacağız diye. Ben hedefime ulaştım. Seçilirsem de hepsini yapacağım.”
“Başkanlıktan çekilmeyeceğim. Yarın sabah o saatte statta olacağım. Seçim bitene kadar da statta olacağım. Yanlışın önüne geçmek için ayrıldım oradan.”
“Sürprizim vardı konuştursalardı. Kürsüde teminat mektubu getirecektim. Şampiyon yapamazsam 50 milyon Dolar’ı hibe edecektim. Başka vaadim yok.”
“Ben onları hiç düşünmüyorum. Ben Fenerbahçe’yi düşünüyorum. Ben 20 sene başkanlık yaptım bu kulübe. Şampiyon olmak ve birinci senede Avrupa’da gruplara kalarak gidebileceğimiz yere kadar gitmek; ikinci sene Avrupa’da kupa kaldırmak. Üçüncü sene Şampiyonlar Ligi’nde şampiyonluğa kadar oynamak. Bunları yapamazsak biz niye geldik, o niye geldi? Seçildik hedef koymak gerekiyor.”
“Önemli olan, aklı selim olarak Fenerbahçe’nin nereye gitmesini istiyorlarsa, hangi başkanı istiyorlarsa orada yer alsınlar. Kongre çok önemli. Üç yıldan fazla başarılı olursak devam etmek istemiyorum. 15 gündür işe gitmedim. Biz gelince tüzüğü de tadil edeceğiz.”