Bilinenleri ters yüz eden araştırma: Yüz yıllar boyu merak edilen sorunun cevabı bulundu

Rüyalar Günlük Yaşamla Bağlantılı mı? Uzmanlar Ne Diyor?

Sputnik’ten alınan habere göre, İtalya’daki Roma Tre Üniversitesi’nden bilgisayar bilimci Alessandro Fogli, rüyaların çoğunun günlük yaşamda yaşananların bir yansıması olduğunu belirtiyor. Günlük yaşamın rüyalara etki ettiğini söyleyen Fogli, gün içinde yaşanan stresin gergin rüyalara yol açabileceğini ifade ediyor. Ayrıca rüyaların uyanıkken karşılaşılan sorunların çözümüne yardımcı olabileceği bilgisini paylaşıyor.

Geleneksel rüya analizi, psikanaliz kuramının kurucusu Sigmund Freud’a kadar uzanıyor. Freud, rüyaların içerdiği gizli anlamların uyanıkken yaşanan deneyimlerin analiziyle çözülebileceğini savunuyor. Modern rüya analizinde ise semboller, metaforlar, karakterler ve yapılar incelenerek kişinin hayatının farklı yönleriyle ilişkili olabileceği düşünülüyor. Bu yöntemlerden biri de Hall/ Van de Castle sistemi olarak biliniyor. Bu sistem, rüyadaki unsurların birbiriyle etkileşimini analiz ederek rüyanın genel konusunu belirlemeyi amaçlıyor.

Rüya bilimciler uzun zamandır rüya raporlarını otomatik olarak inceleyecek bir algoritma arayışındaydı. Fogli ve ekibi, “DreamBank” isimli dev veritabanındaki 24 bin rüya raporunu analiz ederek rüyaların dilini çözümleyen bir yöntem geliştirdi. Bilim insanları tekrarlayan örnekleri bulmak için karakterlere, sosyal etkileşimlere ve duygusal kelimelere odaklandılar ve bu unsurların rüya yorumlamada önemli olduğunu tespit ettiler.

Günlük Yaşam İle Rüyalar Arasındaki Bağlantı

Ekip, özel olarak tasarlanmış bir dil işleme cihazı kullanarak rüya raporlarını analiz etti ve el ile yazılmış uzman raporlarıyla karşılaştırdı. Yapılan karşılaştırmalar sonucunda cihazın bulguları ile uzmanların bulgularının %75 kadar uyumlu olduğu görüldü.

Bu kanıtlar, rüyaların uyanıkken yaşadıklarımızın devamı olduğu fikrini destekliyor. Rüya gören kişilerin normal hayatlarında yaşadıklarını yansıtan istatistiksel göstergeler bulunması, bu tezi güçlendiriyor.

Çalışmadan elde edilen bulgular, rüyaların anlamının kesin bir şekilde belirlenemediğini ancak ileride yapılacak araştırmalar için önemli bir adım olduğunu gösteriyor. Bilim insanları, araştırmanın gerçek hayatla rüyalar arasında köprü kuracak teknolojilerin geliştirilmesine olanak sağlayabileceğini düşünüyor.

Related Posts

Yeni teori: Zaman üç boyutlu ve uzay yan etki

Bir bilim insanı, zamanın üç boyutlu olduğunu ve uzayın da bu yapının bir yan ürünü olduğunu öne sürdü. Bilimsel çevrelerde tartışma yaratan teori, evrenin doğasına dair radikal bir bakış sunuyor.

Stresin şifresi çözülüyor! Giyilebilir teknolojiler

Akıllı giyilebilir teknolojiler, mental sağlık izlemede çığır açıyor. Akıllı saatler, bileklikler ve biyosensörler, stres, anksiyete ve depresyon gibi ruhsal sağlık sorunlarını erken teşhis ederek kullanıcıların yaşam kalitesini artırdı. Bilimsel …

Kuzey Denizi’nin sırrı! Dalga devrimi

İskoçya, yenilenebilir enerji alanında dev bir adım atarak dünyanın en büyük dalga tarlası projesini hayata geçirdi. Kuzey Denizi’nin güçlü dalgalarını enerjiye dönüştürmeyi hedefleyen bu iddialı proje, küresel enerji sektöründe çığır açmaya …

Çok yaygın bir doğa olayı ilk defa bu şekilde görüntülendi

Yeryüzünde yaşayan hemen herkes, gökyüzünü yaran yıldırım ışıkları ve onu takip eden gürleyen gök gürültüleriyle hayatının bir döneminde karşılaşmıştır. Ancak bu olağanüstü doğa olayı, ne kadar yaygın olsa da hâlâ birçok gizemi barındırıyor. NASA bu gizemi çözmek için yıldırımları uzaydan fotoğrafladı.

Tahmin edilenlerin 2 katını aştı ve hala büyüyor: Bilim insanları korkutan veriyi paylaştı

Dünya’nın enerji dengesizliği tahmin edilenden çok daha hızlı artıyor ve bilim insanları bu durumu hala tam olarak açıklayamıyor. Yeni yayımlanan verilere göre, gezegenin Güneş’ten aldığı enerjiyle uzaya geri yaydığı enerji arasındaki fark son yıllarda beklenenden iki kat fazla büyüdü. 2023 yılında bu fark metrekare başına 1.8 watt’a ulaştı ve bu, iklim modellerinin öngördüğünden iki kat daha yüksek.

Akın akın Ay’a gidiyorlar! Resmen servet yatıyor, bu rakam ülkeleri heyecanlandırdı!

Çin ve ABD, son dönemde Ay’ı stratejik bir maden sahası olarak görüp kolonileştirme yarışını kızıştırdı. Vancouver merkezli bağımsız bilim insanları, Ay kraterlerinde platin, rodyum ve iridyum gibi nadir metallerin değerinin 1 trilyon doları aşabileceğini hesapladı.