Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Devlet Tiyatroları biletlerine yapılan zamla ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
Devlet Tiyatroları’nın 2 Nisan 2025 tarihi itibarıyla bilet fiyatlarını yüzde 300’e kadar artırdığını belirten Atalar, bu durumun ekonomik ve toplumsal sonuçlarının olduğunu vurguladı. Atalar, gençlerin, öğrencilerin ve emeklilerin tiyatroya gitmek istemesine rağmen fiyatlar sebebiyle vazgeçmek zorunda kaldığını ifade ederek, “Sanatçılar sahnede performans sergiliyor fakat salonlar boş. Bu durum kabul edilemez bir hal almıştır. Tiyatroya erişim, ayrıcalık değil, temel bir haktır” dedi.
“FİYAT POLİTİKALARI SINIF AYRIMI YARATIYOR”
Sınıfsal ayrım yarattığını belirten Atalar, fiyat politikalarının ekonomik olmanın yanı sıra kültürel bir dışlamaya sebep olduğunu belirtti. Atalar, “İktidarın ekonomik uçurumu her alanda hissediliyor ve tiyatro salonları bundan nasibini almaktadır. Kültürel hayata katılım bir lüks değil, temel bir ihtiyaçtır. Ancak bugün birçok insan için tiyatroya gitmek ulaşılamaz bir lüks haline gelmiştir. Özellikle ön sıradaki koltukların yüksek fiyatlarla satılması seyirci sayısının azalmasına neden olmuş ve sahne ile halk arasına ekonomik engeller çıkarılmıştır. Bu durum sadece bir fiyat politikası değil, kültürel hayattan insanları dışlayan ve sınıfsal ayrımları pekiştiren bir tercihtir. Tiyatroya erişim bir devlet politikası iken, devlet neden bundan vazgeçmiştir?” şeklinde sordu.
“KAYNAK YOKSA İSRAFA NEDEN GÖZ YUMULUYOR?”
Gençlerin, öğrencilerin ve emeklilerin tiyatroya gitmek istediğini ancak fiyatlar yüzünden vazgeçmek zorunda kaldığını vurgulayan Atalar, “Sanatçılar sahneye çıkıyor ama salonlar boş. Bu durum kabul edilemez. Tiyatroya erişim ayrıcalık değil, temel bir haktır” dedi. CHP’li Atalar, artan tiyatro bilet fiyatlarının gerekçesinin kamuoyu ile paylaşılmadığını belirterek, “Prömiyere günler kala iptal edilen oyunların maliyetleri, kurum içinden rejisör bulunabilecekken dışarıdan yüksek ücretlerle çalıştırılan isimlerin masrafları hangi bütçeden karşılanıyor? Kaynak yoksa bu israfa neden göz yumuluyor?” dedi.
“HALKIN KÜLTÜREL GELİŞİMİNE KATKI SUNMA GÖREVİ, İKTİDARIN HALKTAN KOPUK POLİTİKALARIYLA GÖLGELENMEKTEDİR”
Atalar, “Mustafa Kemal Atatürk, kültür ve sanatın bir milletin ilerlemesinde taşıdığı önemi her fırsatta vurgulamıştır. Devlet Tiyatroları, Atatürk’ün ‘sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir’ sözüne yaslanır. Ancak bugün bu kurumun asli amacı olan halkın kültürel gelişimine katkı sunma görevi, iktidarın halktan kopuk politikalarıyla gölgelenmektedir” ifadelerini kullandı.
“KÜLTÜR VE SANAT FAALİYETLERİ DEVLET ELİYLE DESTEKLENMELİ VE HERKESE ULAŞMALIDIR”
CHP olarak kamucu bir kültür politikasını benimsediklerini belirten Atalar, devletin ve yerel yönetimlerin kültür-sanat alanındaki sorumluluğunu vurgulayarak, “Biz; tiyatronun, konserin, serginin sadece belirli kesimlere değil, toplumun her kesimine ulaşabildiği bir düzenin savunucusuyuz. Kültür ve sanat faaliyetleri devlet eliyle desteklenmeli ve herkes tarafından erişilebilir olmalıdır” dedi.
