AYŞEGÜL KAHVECİOĞLU – 12 yıllık bir aranın ardından Irak’a bu kez Cumhurbaşkanı sıfatıyla kalabalık bir heyet eşliğinde gidecek Erdoğan, önce Bağdat’ta ardından Erbil’de görüşmeler yapacak.
Ziyaretin Türkiye-Irak ilişkilerini farklı bir zemine taşıması bekleniyor. Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’nin, ABD’deki temasları sırasında “İki ülke arasında ilk defa meseleleri ertelemek yerine bunlara ilişkin çözüm iradesi mevcut” açıklaması ve Irak topraklarının Türkiye’ye karşı saldırı sahası olmasına izin vermeyeceklerini ifade etmesiyle önemini vurguladığı ziyaret, Türkiye’nin PKK’ya yönelik Irak’ın kuzeyine gerçekleştirilmesi beklenen operasyon açısından da karşılıklı görüş alışverişine sahne olacak. Uzmanlar ziyareti şöyle yorumladı:
‘PKK ÖNEMLİ ÖLÇÜDE BİTER’
Emekli Büyükelçi Uluç Özülker: “Bu önemli bir ziyaret. Irak fiilen üçe bölünmüş bir toplum. Bunlardan biri Bağdat Hükümeti’dir. İkincisi Barzani’dir. Üçüncüsü Talabani ile ilgilidir. Bizim burada sorunumuz Irak’la ilgili olarak üç konuda ayrı boyuta taşınıyor. Eğer Irak’ta Bağdat Hükümeti’ni ikna etmek suretiyle işbirliğini genişletmek ve bu kapsamın içinde Irak ordusunun da devreye alınıp PKK’yı önleyici bir fonksiyon içine girebilmesini sağlayabildiğimiz ölçüde PKK biter. Irak’a gidip bunu çözebilecek bir anlaşma yapmak mecburiyetimiz vardır.”
‘YATIRIMLARIN ÖNÜ AÇILABİLİR’
EDAM Direktörü Sinan Ülgen: “Türkiye’nin Irak’a bakış açısında birçok dinamik rol oynuyor. Bunlardan biri PKK ile mücadele bağlamında güvenlik konusu. Ama petrol ve doğalgaz üzerinden bir enerji işbirliği de var. Bu noktada Türkiye’nin zaman zaman tıkanan, Bölgesel Kürt Yönetimi ile Bağdat arasındaki ilişkide yapıcı bir rol oynaması söz konusu olabilir. Türkiye tam da bu noktada zaten Erbil’le tesis etmiş olduğu yapıcı ilişkiyi Bağdat’la ilişkilerinde bir aktör olarak kullanıp bu tip fırsatların önünü açacak bir rol oynamaya çalışacaktır. Bunun olabilmesi için de ilk ön şart da yerine getirilmiş oldu.”
‘BÖLGESEL AKTÖR OLMAK İSTİYORLAR’
ORSAM Irak Çalışmaları Koordinatörü Bilgay Duman: “Türkiye’nin yapmış olduğu operasyonlar ve dış politikada atmış olduğu adımlar Türkiye ile Irak’ın birbiriyle yakınlaşmasını beraberinde getirdi. Irak yeni hükümetle beraber dış politikada yeni bir döneme geçti. Bölgesel ve küresel bir denge ve kolaylaştırıcı aktör olma konumunu istiyor. İsrail’in Gazze’ye uyguladığı aşırı baskı ve katliama varan uygulamalar diğer taraftan İran’ın baskısı, Amerika-İran arasındaki meseleler bölgeyi tamamen gerginliğe götürüyor ve Irak’a işbirliği yapacak tek ülke olarak da Türkiyeyi bırakıyor.”