Yaşamımızın her alanında madenlerin yer aldığını söyleyen Türkiye Madenciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Emiroğlu, “Madenlerimiz olmasaydı demir çelikten otomotive, seramikten elektrik elektronik üretimine birçok sanayi sektöründe üretim yapamazdık. Evlerimiz, yollarımız, köprülerimiz olmazdı. Tren, uçak, otomobil yapılamazdı. Enerji üretemezdik, yaşamımızda elektrik olmazdı” dedi.
“Cari açığın maden kaynaklı kısmı 60 milyar dolar”
Türkiye’nin yıllık ortalama 100 milyar dolara ulaşan bir dış ticaret açığı verdiğini kaydeden Ali Emiroğlu, maden sektörü bakımından konunun önemini şöyle açıkladı: “Bu açığın neredeyse tamamı ise petrol, doğal gaz ve maden ithalatından kaynaklanıyor. Dış açığın madenden kaynaklanan kısmı yaklaşık 60 milyar dolar. Bunun 30 milyar dolarını altın ithalatı, 30 milyar dolarlık bölümünü de maden cevherleri ile metal ithalatı oluşturuyor.”
“Ülkemizin maden potansiyeli yüksek”
Bilimsel çalışmalara göre Türkiye’nin toplam yeraltı kaynaklarının bugünkü piyasa değerinin 3,5 trilyon doların üzerinde olduğu bilgisini paylaşan Ali Emiroğlu, “Henüz ihtiyacımızı karşılayacak petrol ve doğal gaz kaynaklarına sahip olmasak da, ülkemiz çok büyük bir maden zenginliğine sahip.
Birkaç rakamla bunu ifade etmek gerekirse Türkiye, dünyanın en büyük mermer ve traverten ihracatçısı, en büyük bor üreticisi ve ihracatçısı, en büyük feldspat ihracatçısı, ikinci büyük krom cevheri ihracatçısı, üçüncü büyük doğal taş üreticisi ve ihracatçısı. Dünya altın rezervi ülke sıralamasında ise 11’inci sırada yer alıyor ve yeraltında keşfedilmeyi bekleyen 5 bin tonun üzerinde altın rezervi bulunuyor. Bu veriler ülkemizin büyük maden potansiyelini açıkça gösteriyor” şeklinde konuştu.
“Sektörün ihracata toplam katkısı 5,75 milyar dolar”
“Madencilik sektörü olarak yaklaşık 200 ülkeye ihracat yaparak ekonomimize doğrudan katkı sağlıyoruz” diyen başkan Emiroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizin 2023 yılındaki toplam ihracatı 255,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Madencilik sektörünün toplam ihracata katkısı ise 5,75 milyar dolar oldu.
Madenleri hammadde olarak kullanan demir çelik, cam, seramik gibi onlarca bağlı sektörün ihracata, ülke ekonomisine katkısı 40 milyar dolar seviyelerinde. Ülkemiz bu kadar zengin yeraltı kaynaklarına sahipken tabii ki bu ihracat rakamlarını yeterli görmüyoruz. Kaldı ki ekonomi yönetimimiz özellikle son dönemde ‘Yatırım, üretim, istihdam’ hedefine ulaşmak için büyük bir çaba harcıyor.”
“Kısa sürede 15 milyar dolar ihracata ulaşabiliriz”
Gerek Orta Vadeli Programda (OVP) gerekse 5 Yıllık Kalkınma planında madenciliğin gelişmesine çok önemli yer verildiğini ifade eden Ali Emiroğlu, “Biz de madencilik sektörünün büyümesinin ekonomi yönetimimizin bu hedeflerine ciddi katkılar sağlayacağını vurguluyoruz. Madencilik sektörü olarak kısa sürede altın hariç 15 milyar dolarlık bir ihracata ulaşabiliriz. Ayrıca bilindiği gibi altın ithalatına da her yıl çok ciddi bedeller ödüyoruz. Eğer altın üretimimizi kademeli olarak on yıllık bir süreçte 100 ton seviyelerine ulaştırabilirsek, yurtdışına ödediğimiz on milyarlarca doları ülkemizde yatırım, üretim ve istihdama dönüştürebiliriz” dedi.
“Tersine göç sağlayan bir sektörüz”
Sektörde doğrudan 180 bin kişi istihdam edildiğini belirten Ali Emiroğlu, “Madencilik sektörü olarak yarattığımız doğrudan ve dolaylı istihdamla da ülke ekonomisine ciddi katkı sağlıyoruz. Bağlı sektörlerle birlikte düşünüldüğünde dolaylı olarak bir milyonun üzerinde insana iş imkânı yaratan, yoğun emek çalışan, bulunduğu yöreyi geliştiren, tersine göç sağlayan bir sektörüz. Sektörde yatırımların büyümesiyle birlikte istihdamdaki ağırlığımız da hızla artacak” ifadesini kullandı.
“Yerli makine ve teçhizat üretiminin hızla geliştiğini görmekteyiz”
Madencilikteki büyümenin ayrıca maden sanayilerinde kullanılan yerli makine ve teçhizat sanayini de geliştirdiğine değinen Ali Emiroğlu, şunları kaydetti: “Bugün mermer ocak ve mermer işleme makinalarının tamamına yakınını ülkemiz makina sanayisi üretiyor ve tüm dünyaya ihraç ediyor. Maden üretimi ve zenginleştirilmesinde kullanılan yerli makine ve teçhizat üretiminin ne kadar büyük bir hızla geliştiğini görmekteyiz.”
“Ormanlar da madenler de bizim”
Madencilik sektörünün büyüme potansiyelini açığa çıkarabilmek için aşılması gereken önemli sorunlar bulunduğunu belirten Türkiye Madenciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Emiroğlu, “Yatırım ortamının iyileştirilmesi, mevzuat alt yapısı, yatırım ve ruhsat güvencesindeki eksikler, izin süreçlerinde yaşanan belirsiz süreçler, üretim maliyetlerindeki döviz bazında büyük artışlar gibi birçok konu sektörün gelişimini olumsuz yönde etkiliyor” şeklinde konuştu.
Sektörün orman izinlerinde yaşadığı problemlere dikkat çeken Ali Emiroğlu, bu sorunun sektörü hareket edemez hale getirdiğini söyledi. Bu sorunun sektöre olan ilgiyi ve madencilik yatırımlarını azaltmaya devam ettiğini vurgulayan Emiroğlu, “Ülkemiz orman alanlarının sadece binde 3’ü madenciliğe geçici olarak tahsis edilmişken “ormanları yok eden bir sektör” algısı yaratılıyor. Sonuçta ormanlar da bizim, madenler de bizim. Biz asla ‘Orman mı, maden mi?’ ikilemine girmiyoruz” dedi.