Rusya’dan getirildi, Türkiye’de üretilecek!
Seher Alp
3 min read
Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Akdeniz Su Eserleri Araştırma, Üretme ve Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü (AKSAM) jenerasyonu tükenme tehlikesi altındaki Mersin balığını Antalya sularına adaptasyonunu sağlayarak, 100 bin yavru almayı başardı. Amaç ise 600 kilogram tartısına ulaşabilen eti kadar, havyarı da 2 ile 12 bin dolar ortasında pahası bulunan balığın Türkiye sularında birkaç yıl içinde üretimini sağlamak.
Dinozorlarla tıpkı periyotta yaşadıkları belirtilen, jenerasyonu tükenme tehlikesi altında olan Mersin balıklarının popülasyonunu arttırmak için çeşitli çalışmalar yürütülüyor. 200 ile 250 milyon yıllık geçmişi bulunan, daha çok Karadeniz ve Azak Denizi’nde görülen hem eti hem de havyarının ekonomik pahası fazlaca bulunan Mersin balığını üretmek için Akdeniz Su Eserleri Araştırma, Üretme ve Eğitim Enstitüsü kolları sıvadı. Ender cinsleri yetiştirmek için uğraş harcayan enstitü yapılan bir protokol çerçevesinde 12 yıl evvel Rusya’dan döllenmiş yumurta getirdi. Bu yumurtalar geldikleri bölgeye uygun formda hazırlanan özel havuzlara bırakıldı. Elde edilen yavrular büyüdü ve bugün 12 yaşına geldi. 8 yaşından itibaren yumurta alınmaya başlayan Mersin balıklarının anaçları bu yıl ikinci defa yumurta verdi. Doğan 100 bin yavru sağlıklı formda 35. günü geride bıraktı. Küçük yavruların farklı başka havuzlarda itinayla bakımı ve beslemesi yapılıyor. Amaç 100 bin yavrunun sağlıklı biçimde 55 binini hayatta tutarak gelecek yıla aktarabilmek.
“ANTALYA KURALLARINDA ÜRETMEK BİR EPEY ZORDU”
Tarım ve Orman Bakanlığı Ziraî Araştırmalar ve Siyasetler Genel Müdürlüğüne bağlı faaliyet gösterdiklerinin altını çizen Serkan Serkan, 2010 yılında Rusya ile Mersin balığı üretimi noktasında bir iş birliği yaptıklarını hatırlattı.
O periyot getirilen yavru Mersin balıklarını anaç boyutuna getirmeyi başardıklarını lisana getiren Erkan, “Çok geç cinsel olgunluğa gelen bir cins mersin balığı ve şu anda yavru vermeye başladı. 2 yıldır yavru alıyoruz. Geçen yıl 20 bin civarında yavru aldık lakin larva evresinde çok problemler yaşadık. Zira Hazar ve Azak denizinin bir balığı, onu Antalya kaidelerine adapte edip üretmek biraz sıkıntı oluyor. Bu yıl başarılı bir yavru devri oldu. 100 bin civarında yavrumuz ve 35. gündeler” diye konuştu.
“ÜLKEMİZDE ÜRETİLMESİNİ İSTİYORUZ”
Mersin balığının Türkiye için kıymetli bir çeşit olduğunu vurgulayan Erkan, “Gıda olarak tüketilebiliyor. Bilindiği üzere havyarının 2 ile 12 bin dolar ortasında bir maddi pahası var. Havyarın işlemesi ile ilgili çalışıyoruz. Lakin öncelikli maksadımız üreticimizin bu balığı da üretip buradan ülkemize bir girdi sağlamasıdır” dedi.
“50 BİN YAVRUYU GELECEK YILA AKTARMA HEDEFİ”
Erkan, 200-250 milyon yıllık bir geçmişi olan Mersin balığını Türkiye sularında rahatlıkla yetiştirilebilmesi için çalışmalar yaptıklarını belirtti.
35. gününü geride bırakan yavruların çok sağlıklı olduğunu bildiren Serkan Erkan, “Hedefimiz 50 binin üzerinde yavruyla inşallah önümüzdeki yıla geçmek. Ondan sonra bunları üreticilere deneyimlerimizle aktarmak istiyoruz. Bu yavrular farklı sulara adapte olma yeteneğini kazandıktan sonra üreticilerimize, girişimcilerimize buradan yavrulardan temin edeceğiz. Deneyimlerimizi de bu yavrular ile birlikte aktaracağız ki artık bu işi devredelim yeni bir alternatif tıp üzerine başlayalım” sözlerini kullandı.
“600 KİLOYA ULAŞABİLİYOR”
Yumurtasından ötürü balığa Mersin denildiğini aktaran Erkan, “Bu cinsin yediği yemi ete çevirme oranı çok yüksek. Buradan ekonomik bir yararı var. 100 yaşına kadar yaşayan balık 600 kiloya kadar et verebiliyor. Tıpkı vakitte derisi dokuma endüstrinde, hava kesesi bile farklı bölümlerde kullanılabiliyor o yüzden ekonomik bedeli olan bir tür” dedi.
“UYSAL BİR BALIK”
Erkan, dinozor çağından beri formunu koruyarak günümüze gelen nadir hayvanlardan biri olan Mersin balığının, görünüşünün ürkütücü olsa dahi, saldırgan bir çeşit olmadığını ve çok uysal bir canlı olduğunu kelamlarına ekledi.
