Erzincan’ın İliç ilçesinde 13 Şubat’ta Anagold şirketine ait Çöpler Altın Madeni’nde meydana gelen toprak kaymasında dokuz işçi toprak altında kaldı. Facianın 53. gününde işçilerden Uğur Yıldız’ın cansız bedenine ulaşıldı anca sekiz işçi hâlâ kayıp… Faciadan yalnızca birkaç gün sonra Anagold Madencilik’in Çiftay şirketi, işçilere öğle saatlerinde şu mesajı iletti:
“Arkadaşlar normal vardiya devam ediyor. İşe çıkacakmış gibi hazır bir şekilde vardiya saatlerinde duyarlı olalım. Gereksiz haberlere kulak asmayalım. Gelişmelerden haberdar edeceğiz kimse yazılı bir izin almadan bir yere gitmesin”
İLK ODATV ORTAYA ÇIKARDI
Faciadan 2 yıl önce, bölgedeki siyanür tehlikesini Odatv işaret etmişti. İliç’te faaliyet gösteren Anagold bünyesindeki Alecer Gold ve Lidya Madencilik ortaklığıyla işletilen Çöpler Altın Madeni’nin çevreye ölüm saçtığı bilimsel raporlarla ortaya çıktı. 14 Eylül 2020’de vefat eden Fatma Tiftik’in ölmeden önce yapılan tahlil sonuçları, ilkkez Odatv’de yayınlandı ve Tiftik’i ölüme götüren en güçlü nedenin siyanür zehirlenmesi olduğu öğrenilmişti.
Türkiye’nin Odatv’den öğrendiği bir diğer haberde çalışma alanı yeni bir heyelan riskinin olmasından dolayı ‘yasak bölge’ ilan edildiği bilgisi yer aldı. Facianın meydana geldiği maden şirketinin kime ait olduğu konusu ise medyada kafa karışıklığına yol açtı.
Cumhuriyet Gazetesi’Ne konuşan Bağımsız Madenİş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu, Anagold Madencilik’in Türkiye Müdürü ve Anagold Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Demirci ve şirketin operasyon direktörü olarak görev yapan Kenan Özdemir’in birinci dereceden sorumlu olduğunu ancak soruşturmanın tali sorumlu mühendisler üzerinden yürütüldüğünü belirterek: “Demirci ifadesinde ‘Ben finansçıyım’ dedi. Ancak Demirci Türkiye’nin en iyi altın arama çıkarma uzmanları arasında gösteriliyor. Devlet yetkilileri de bu alanda Demirci’yi uluslararası kurumlara Türkiye’nin en iyi 4 kişisinden biri olarak önermiş. Dolayısıyla kendisi tescilli bir arama çıkarma uzmanıdır. Ancak şirketin finans ve mali işlerden sorumlu olduğunu ifade ederek kendisini bu soruşturmanın dışında tutmayı başardı.” açıklamasında bulundu.
‘İŞÇİLERE BASKI’
Aksu, soruşturmanın etkin yürütülemediğini ifade ederek bu duruma tepki gösterdi. Ailelerin hukuki durumu henüz mahkeme nezdinde belirgin olmadığı için soruşturma sürecine işçileri temsilen kimsenin katılamadığını söyleyen Aksu, iddianame hazırlık sürecinin devam ettiğini ancak madenci ailelerinin ve İliç halkının bu sürece dahil edilmediğini söyledi. Şirket bünyesinde çalışan işçilerin sarı sendika Türkiye Maden-İş Sendikası’ndan istifa edip Bağımsız Maden-İş Sendikası’nda örgütlendiklerini ancak bu nedenden dolayı işçilerin baskı altında olduğunu söyleyen Aksu, “Son bir aydır üyelerimize yönelik şirket yöneticileri tarafından bir baskı uygulanıyor. Süreci kendi lehlerine daha iyi yönetmek için işçileri baskı altına almak istiyorlar” ifadelerini kullandı. Muhalefet partilerinin de bu yargılama sürecinde etkin bir rol alamadığını söyleyen Aksu, “Siyaset kanadı şirketin oradaki konumuna zarar getirmeyecek bir pozisyonda duruyorlar. 15 Nisan gibi gerçek tablo biraz daha ortaya çıkacak gibi duruyor” dedi.
ABD DE FAİLLERİN PEŞİNDE
Öte yandan İliç’te yaşanan faciada, tesisin işletmeci firması SSR Mining’in peşine ABD’deli hukukçular da düştü ve hisseleri çakılan şirketin yatırımcılarına “dava açın” çağrısında bulundu. Paylaşılan bilgilendirme metinlerinde, İliç’teki faciadan sonra finans müdürü istifa eden ve ABD borsalarındaki hisseleri çakılan şirketin yatırımcılara, kayıplarını tazmin etmek için dava açmaları çağrısında bulunuluyor. Facia sonrası SSR Mining yetkililerinin tutuklandığı belirtilen metinde, şirketin güvenlik standartlarıyla ilgili yanlış beyan verdiğinin ortaya çıktığı belirtilerek yatırımcılara toplu davaya iştirak etmeleri daveti yapılıyor.
6 TUTUKLAMA YAPILDI
Faciayla ilgili başlatılan soruşturmada, firmanın yöneticilerinden Kanadalı J.R.G’nin yanı sıra A.C, H.Ü, M.B, Ş.D, S.D, M.T ve A.R.K. gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından İliç Adliyesi’ne çıkartılan şüphelilerden J.R.G’nin de aralarında yer aldığı 6’sı tutuklandı. 2’si ise adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldı.