Sudan’da ordu ile paramiliter güç Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasındaki çatışmalar 1 yıldan fazla süredir devam ediyor. Sudan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Hızlı Destek Kuvvetlerinin Çarşamba günü Gezira eyaletine bağlı Wad el-Noura köyüne saldırdığı, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 180 silahsız köylünün hayatını kaybettiği belirtildi.
Menfur katliamın kınandığı vurgulanan açıklamada, bu tür saldırıların uluslararası toplumun RSF’ye ve onun yabancı paralı askerlerin karşı eylemsizliğinden kaynaklandığı ifade edildi. Açıklamada, “Bu, 1994’te Ruanda’daki soykırım katliamlarında izlenen yaklaşıma benziyor. Bu nedenle Sudan hükümeti, bu katliamın uluslararası toplumun RSF’ye bakış açısında bir dönüm noktası olmasını ve tüm insanlık için tehdit oluşturan bir terör örgütü olarak görülmesini talep ediyor” ifadeleri kullanıldı.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, hayatını kaybedenlerin cansız bedenlerin yan yana dizildiği görüldü.
ÇATIŞMALAR 14 AYDIR SÜRÜYOR
Ordu ile RSF arasındaki gerilim, 5 Aralık 2022’de sivil hükümete geçişin ve demokratik seçimlerin önünü açması amacıyla imzalanan “çerçeve anlaşmada” RSF’nin tamamen orduya entegre edilmesini içeren reformdan kaynaklanıyor. Ordunun başındaki Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan isyancılarla savaşmak için kurulan RSF’nin bağımsız bir güç olarak hareket etmesini engellemek amacıyla orduya katılması gerektiğini belirtirken, RSF lideri Orgeneral Mohammed Hamdan Dagalo ise bunun sivil bir yönetimle gerçekleştirilmesi gerektiğini savunuyor. İki taraf arasında yaşanan gerginliğin 15 Nisan 2023’te çatışmaya dönüşmesiyle şu ana kadar 10 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Altyapıda büyük hasar meydana gelirken, açlık krizi daha derinleşti. Çoğu komşu Çad ve Güney Sudan’a olmak üzere yaklaşık 8.3 milyon kişi ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.
Sudan’ın batısında kontrolü ele geçiren RSF, şu anda ülkenin merkezine doğru ilerlemeye çalışıyor.