Tahmin edilenlerin 2 katını aştı ve hala büyüyor: Bilim insanları korkutan veriyi paylaştı

İklim Değişikliği ve Enerji Dengesizliği: Bilim İnsanlarını Endişelendiren Durum

Stockholm Üniversitesi’nden meteoroloji profesörü Thorsten Mauritsen liderliğinde yapılan bilimsel bir değerlendirme, enerji dengesizliğindeki artışın nedenlerinin halen net olmadığını ortaya koydu. İlk etapta doğal değişkenlik ve El Nino gibi iklim olaylarının etkisi düşünüldü ancak dengesizliğin ısrarla artması bilim insanlarını endişelendirmeye devam ediyor.

Mauritsen, durumu “Modellemediğimiz bir şey eksik, ama ne olduğunu bilmiyoruz” diyerek özetledi ve karmaşıklığın altını çizdi. Bu artışın olası sebepleri arasında yansıtıcı yüzeylerin azalması gibi unsurlar ile deniz taşımacılığı kaynaklı aerosol miktarının düşüşü yer alıyor. Ancak net bir sebep henüz tespit edilebilmiş değil.

Bilim insanlarını endişelendiren bir diğer konu ise kritik verileri sağlayan NASA uydularının ömrünün yaklaşması. Şu anda en yüksek çözünürlükte dünya enerji dengesizliğini izleyen dört CERES uydusu aktif durumda. Fakat bu uyduların 2027 yılında tek bir Libera görevi ile değiştirilecek olması veri sürekliliğini tehdit ediyor.

Mauritsen, enerji dengesizliği ölçümlerinin iklim değişikliğini tahmin etmek için kritik öneme sahip olduğuna dikkat çekerek, “Eğer bu dengesizlik devam ederse, sıcaklıkların istikrar kazanması için gereken karbon emisyon sınırımız daha da kısıtlanacaktır” açıklamasında bulundu. Enerji dengesizliğini ölçememek, adeta kör bir şekilde iklim sistemini yönetmek anlamına geliyor.

Yerden okyanus sıcaklıkları gibi verilerle bu ölçümler kısmen yapılabilmekte ancak bu verilerin yaklaşık 10 yıl gecikmeli olduğu ve düşük mekansal çözünürlüğe sahip olduğu unutulmamalıdır. Yeni fikirler geliştirilirken, mevcut finansman eksiklikleri NASA’nın uzun vadeli izleme kapasitesini tehlikeye atıyor.

Bilim insanları, dünya genelinde daha fazla gözlem imkanı ve araştırma yapılması konusunda çağrıda bulunuyor.

Related Posts

Yeni teori: Zaman üç boyutlu ve uzay yan etki

Bir bilim insanı, zamanın üç boyutlu olduğunu ve uzayın da bu yapının bir yan ürünü olduğunu öne sürdü. Bilimsel çevrelerde tartışma yaratan teori, evrenin doğasına dair radikal bir bakış sunuyor.

Stresin şifresi çözülüyor! Giyilebilir teknolojiler

Akıllı giyilebilir teknolojiler, mental sağlık izlemede çığır açıyor. Akıllı saatler, bileklikler ve biyosensörler, stres, anksiyete ve depresyon gibi ruhsal sağlık sorunlarını erken teşhis ederek kullanıcıların yaşam kalitesini artırdı. Bilimsel …

Kuzey Denizi’nin sırrı! Dalga devrimi

İskoçya, yenilenebilir enerji alanında dev bir adım atarak dünyanın en büyük dalga tarlası projesini hayata geçirdi. Kuzey Denizi’nin güçlü dalgalarını enerjiye dönüştürmeyi hedefleyen bu iddialı proje, küresel enerji sektöründe çığır açmaya …

Çok yaygın bir doğa olayı ilk defa bu şekilde görüntülendi

Yeryüzünde yaşayan hemen herkes, gökyüzünü yaran yıldırım ışıkları ve onu takip eden gürleyen gök gürültüleriyle hayatının bir döneminde karşılaşmıştır. Ancak bu olağanüstü doğa olayı, ne kadar yaygın olsa da hâlâ birçok gizemi barındırıyor. NASA bu gizemi çözmek için yıldırımları uzaydan fotoğrafladı.

Akın akın Ay’a gidiyorlar! Resmen servet yatıyor, bu rakam ülkeleri heyecanlandırdı!

Çin ve ABD, son dönemde Ay’ı stratejik bir maden sahası olarak görüp kolonileştirme yarışını kızıştırdı. Vancouver merkezli bağımsız bilim insanları, Ay kraterlerinde platin, rodyum ve iridyum gibi nadir metallerin değerinin 1 trilyon doları aşabileceğini hesapladı.

Güneş gerçek ‘yüzünü’ gösterdi

Güneş’in yüzeyinde devasa, ağız şeklinde bir boşluk belirdi. Üstelik bu “ağız”, tam beş Jüpiter genişliğinde ve Dünya’nın yönüne doğru sıcak Güneş nefesi üflüyor! Ancak panik yapmaya gerek yok. Bilim insanlarının bu tür oluşumlara verdiği isim: koronal delik. Bu, Güneş’in manyetik alanının uzaya doğru açıldığı, dolayısıyla sıcak plazmanın daha kolay kaçmasına izin verdiği bir bölge.